Günlerce alevlere teslim odu İzmir. Ormanlar, binalar yandı…
Haberler şöyle diyordu;
İzmir’in Karşıyaka ilçesi Yamanlar Karatepe mevkiindeki ormanlık alanda önceki akşam başlayan yangın kuvvetli rüzgarla birlikte büyüdü.
Gündüz saatlerinde yaklaşık hızı saatte 80 kilometreyi bulan rüzgar nedeniyle hava araçları bir süre yangına müdahale edemedi. Yangın, kara ekiplerinin müdahalesine rağmen büyük bölümü makilik olan alana yayıldı.
Karşıyaka ilçesine bağlı Doğançay ve Sancaklı Mahalleleri ile Bayraklı ilçesine bağlı Onur Mahallesi’ndeki bazı evler ile bölgedeki bir hayvan barınağı tahliye edildi. Yangının bulunduğu bölgelere çıkan yollar trafiğe kapatıldı, jandarma ve polis güvenlik önlemi aldı.
AFAD’dan alınan bilgiye göre, Yamanlar mevkiinde, 87 ev ve 45 iş yerinin boşaltıldığı, 16 evin yandığı, dumandan etkilenenler dışında herhangi bir ciddi yaralanma olayı ve can kaybı yaşanmadığı öğrenildi.
Yeterli müdahale yapılamadığı iddia edildi. CHP tarafı Orman bakanına ulaşamadıklarını söyledi. Buna karşın yandaş bir gazeteci kendi aklınca çürüttü bu iddiayı. Ne dedi biliyor musunuz? “Valla ben aradım ikinci çalışta açtı telefonu. Yani yalan söylüyorlar.” Oysa kimse ulaşamıyor dememişlerdi, biz ulaşamıyoruz demişlerdi. Yandaş gazetecinin telefonu ikinci çalışta cevaplanınca tüm CHP’lilerin telefonları cevaplanmış mı oluyor yani? Bu daha vahim değil mi, bir gazeteciye cevap verilip de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanına ya da CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e cevap verilmiyorsa daha vahim değil mi?
Neyse, bizim hikayemiz bunun ötesini anlatıyor. Acaba gerçekten de can kaybı yok muydu? Kaç cana mal oldu bu yangınlar? İnsanlar duyarlı mı bu yangınlara karşı? Bu soruların cevaplarını arıyoruz hikayemizde…
kaynak sonturkiye.com/AhmetAlpan
