Merhaba
Doğa Ana resmen bizden intikam alıyor. Günlerdir güneşli sabahlara
uyanıyoruz.Fakat geçen sene bu zamanlar yapmış olduğumuz aktivitelerin
hiçbirini ne yazık ki yapamıyoruz. Bu korona virüsü belâsından sonra
muhtemelen hâyatımız eskisi gibi olmayacak, en azından belirsiz bir
süre. Sosyal mesâfeyi zannederim uzun aylar boyunca otomatik olarak
korur hâle geleceğiz.
Bu belâ başımızda olmasaydı eminim ki çoğumuz evimize yakın bir sâhile
gider, mis gibi deniz havası alır, tâze demlenmiş bir bardak çay
içerdik .Ya da amaçsızca yürürdük doğânın bize sunduğu o ihtişâm
içinde. Evet Doğa kıymete bindi? Düne kadar evrenin bize verdiği bu
güzel nimetlere kaçımız sükrediyorduk ki ?
Hepimiz birkaç yüz metre kareden oluşan evlerimize sıkışıp kaldık.
Geleceğe dâir kaygı bozukluğumuz ise hat safhaya ulaştı.
Ne olacak bize ?
Bâzı aktivitelerimiz anılarda mı kalacak sâdece ? Dünyânın adâletsiz
düzeni yeni baştan terkip olana kadar, gelecekte neler olacağını
bilmeden, geçmişi bolca düşünerek geçiriyoruz günlerimizi. Zâten pek
kolay değildi hayâtımız. Yaşamadığımız şey kalmadı. Depremler, darbe
girişimleri, siyâsi krizler, terör, ardı arkası gelmeyen kadın
cinayetleri, hayvan katliamları .Daha onlarcasını yazabilirim.
Şimdi bambaşka bir sınavdan geçiyoruz. Hepsinden daha zor ki;
yalnızlıkla mücâdele ediyoruz. Tv de korona bilim kurulu üyelerinin
açıklamalarını defaatle dinlemekten çoğumuz tıp 1. sınıf mezunu gibi
oldu. Zâten az çok tıp ile ilgili olanlarımız ise tus da derece alacak
hâle geldi. Vaktimiz çok olduğu ve günün hemen hemen tümünü evde
geçiren kadınlarımız uluslararası aşçılık sertifikası alacak seviyeye
geldi. Bir yandan çok şey kattı bu virüs hayâtımıza, bir yandan da
sevdiklerimizi ya koparıp aldı ya da uzaklaştırdı bizden.
Şimdilerde en merak ettiğim şey hani etin üstüne altın tozu döküp
yiyen üst düzey zenginler vardı ya; hâlâ devam mı ?
Sabredin.
Sakın dışarı çıkıp kalabalıklara karışmayın.
EVDE KALIN SAĞLIKLI KALIN